Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’na yeni yerleştirilen 50 adet tekne bağlama şamandırası, yerel deniz çayırlarını istilacı deniz üzümünden koruyor.
“Denizel İstilacı Yabancı Türler Projesi” (MarIAS) kapsamında, Ayvalık Adaları Tabiat Parkında, oksijen üretme özelliği nedeniyle “denizin akciğerleri” olarak bilinen deniz çayırlarını korumak ve istilacı deniz üzümünün yayılımını engellemek amacıyla yeni bir girişim hayata geçirildi. İstilacı yabancı türlerle mücadeleye ilişkin bölgeye özel tedbirleri içeren Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Denizel Alanı Yönetim Planına ilişkin faaliyetler kapsamında, 50 adet tonozlu şamandıradan oluşan tekne bağlama sisteminin kurulumu 16 Eylül 2024 tarihinde tamamlandı ve şamandıralar kullanılmaya başlandı.
Bu kapsamda 10 Ekim Perşembe günü saat 10.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Denizel Alanı Tekne Bağlama Sistemi Tanıtım Etkinliği” gerçekleştirildi. Etkinliğe Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürü Kadir Çokçetin, DKMP Genel Müdür Yardımcısı Ergül Terzioğlu, Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, Doğa Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Figent Ant katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan UNDP Marla’s Proje Yöneticisi Mehmet Gölge etkinlikten bahsederek sözü
Kaymakam Yaman’a bıraktı . Kaymakam Yaman “Projenin ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Ayvalık ülkemizin hatta dünyanın en güzel ilçelerinden bir tanesi. Su altı zenginliği ile dünyanın nadiri türlerinin görüldüğü yerlerden bir tanesi. Projeyi Bu anlamda da çok önemli çünkü Kırmızı mercanlarıyla diğer su altı bitkileri ile bilinen ilçemizde biz de tehlike ile karşı karşıyaydık. Bu proje ile bu tehlike bertaraf edilmiş olacak” dedi.
Etkinlik Doğa Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Figen Ant’ın konuşması ile devam etti.
“Denizel İstilacı Yabancı Türler” Projesinde Doğa araştırmaları Derneği tarafından istilacı yabancı türlerin önlenmesi, yok edilmesi, kontrolü ve yönetimine ilişkin bölgelere özel tedbirlerin belirlendiği “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Denizel Alanı Yönetim Planı” hazırlandığını söyleyen Ant, “Bahse konu yönetim planı faaliyetleri kapsamında teknelerin çapalamalarından kaynaklanan deniz tabanı ve deniz çayırı tahribatının önlenmesi ve istilacı deniz üzümünün yayılımını engellemesi için deniz çayırlarının (Posidonia oceanica) önemi, deniz üzümünün zararları ile deniz çayırlarının gelişimi üzerindeki etkileri hakkında yerel halk ve ilgili kurumlar/sivil toplum kuruluşları bilgilendirilerek 50 adet tonozlu şamandıradan oluşan tekne bağlama sisteminin kurulumu gerçekleştirildi. Bu çalışmalar 16 Eylül 2024 tarihi itibariyle tamamlandı.
Bu çalışma ile bu bölgeleri ziyaret eden teknelerin deniz çayırları üzerine çapa atmak yerine tonozlu şamandıralara bağlamayı tercih etmeleri ile tahribat baskısının azalması ile birlikte biyoçeşitliliğimizin tahribatının önüne geçilmesini hedefliyoruz” dedi.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da bir basın açıklaması gerçekleştirerek sağlıklı ekosistemlerin, deniz üzümü gibi istilacı türler tarafından bozulabilen ve bozulması halinde feci sonuçlara yol açabilen hassas bir dengeye sahip olduğuna dikkat çekerek “Ayvalık’taki ve diğer denizel alanlardaki çabalarımızın amacı, doğal dengeyi sürdürülebilir bir şekilde yeniden sağlamak.” dedi.
Basın açıklaması Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin’in konuşması ile sonra erdi. Çokçetin, “Bu tekne bağlama sistemi, denizel biyoçeşitliliğin korunması ve deniz turizminin çevresel sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından model bir uygulama niteliğindedir. Bu yeni sistemin kullanımı ile alandaki deniz çayırı tahribatının yüzde 50 oranında azaltılmasını hedefliyoruz” dedi.
Çokçetin’in konuşmasının ardından etkinlik Doğa ve Milli Parklar Koruma Teknesinin hizmete alınması ile devam etti.
“Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Denizel Alanı Tekne Bağlama Sistemi Tanıtım Etkinliği” Pınar Adasına gidilmesi ve burada atılan şamandıraların gözlemlenmesi ile sona erdi.
Ayvalık’taki çalışma, UNDP’nin Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde, Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) 3,3 milyon ABD dolarlık finansman desteğiyle yürüttüğü kapsamlı “Denizel İstilacı Yabancı Türler” (MarIAS) projesinin bir parçası. Girişimin amacı, istilacı yabancı türlerin önlenmesi, tespiti, kontrolü ve yönetimine yönelik kapasiteyi güçlendirmek ve yatırımlar yapmak yoluyla deniz ve kıyı ekosistemlerinin direncini artırmak. Tarım ve Orman Bakanlığı, istilacı yabancı türleri Türkiye’nin deniz biyoçeşitliliğine yönelik başlıca tehditlerden biri olarak görüyor. Türkiye kıyılarında bulunan 539 denizel yabancı türden 105’i istilacı olarak kabul ediliyor.
Proje kapsamında, Türkiye’deki her bir deniz için bir pilot bölge üzerinde çalışılıyor; Ayvalık Adaları Tabiat Parkı haricindeki pilot bölgeler, Kırklareli’ndeki İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı, Balıkesir’deki Güney Marmara Adaları ve Hatay’daki Samandağ. UNDP, bu dört pilot bölgede istilacı yabancı türlere yönelik yönetim planları hazırlamak ve uygulamak amacıyla Doğa Araştırmaları Derneği ile birlikte çalışıyor.