Search
Close this search box.

Bir Erasmus+ eğitimi (Joyful Leadership 5.0) üzerine izlenimler

İlker Özbahar

Derneğimizin de ortaklarından biri olduğu bir Erasmus+ projesi kapsamında 4-12 Kasım 2022 tarihleri arasında Zagreb’de düzenlenen “Joyful Leadership 5.0” eğitimine katıldım. Bu eğitimde edindiğim bilgi ve tecrübeleri paylaşmak için bir yazı hazırladım. İlgilenen insanlarla paylaşmak istiyorum.

 

Eğitim adından da anlaşılabileceği gibi, liderlik teması üzerine kurulmuş bir eğitimdi. Amacı ise gençler arasında liderlik yeteneklerini geliştirmek ve onları “mutlu” liderler haline getirmekti. Bu kavramı biraz daha açmak gerekirse bu yaklaşım liderlik yapan kişinin liderliğin anlamını, neden liderlik yaptığını, nasıl daha etkin lider olabileceğini anladıktan sonra ancak en doğru yöntemi bulup, mutlu liderlik yapabileceğini, liderliğin sadece bir grup insanı yönetmekten çok daha fazlası olduğunu katılımcılara göstermeyi amaçlıyor.
Eğitimde yaşam ağacı örneğinden yola çıkarak 5 ana tema üzerinden örnekler verildi. Ağacın kökleri, gövdesi, dalları, yaprakları ve meyveleri olmak üzere bir liderde bulunmas gereken yetenekler belli başlıklar altında gruplandırılmıştı. Eğitimin süresi 7 gün gibi uzun sayılabilecek bir süre olarak belirlenmişti, ancak eğitimin sonunda katılımcıların çoğunun ortak görüşü bu süreye bir iki gün daha eklenebilirse daha etkin bir sonuç elde edilebileceği yönündeydi. 7 gün boyunca bu 5 başlık altında çeşitli konularda sunumlar, eğitimler, uygulamalar ve tartışmalar yapıldı.
Ağacın kökleri bir liderin kişisel yaşam amacını, değerlerini ve sınırlarını temsil ediyor. Bir ağacın kökleri ne kadar sağlamsa yaşamı da o kadar uzun olur. O yüzden bir liderin ilk olarak kendini tanıması gerekli. Lider ilk olarak kendi yaşam amacını bulmalı; kişisel hedeflerini, değerlerini, içinde bulunduğu toplumun gereksinimleri ve olanaklarıyla birleştirerek hayatta neyi amaçladığını keşfetmesi, hangi amaç için çalışırsa hayat boyu mutlu ve başarılı olabileceğini anlaması gerekli.
Eğitimin ilk günlerinde bu konulara odaklanıldı. Lider nedir, nasıl lider olunur, liderliğin doğası nedir gibi konularda sunumlar ve konuşmalar gerçekleştirildi. İnsanlardaki kişilik tipleri, bu kişilik tiplerinin birbirleriyle uyumu, çalışma ortamlarında bu kişilik tiplerin nasıl yönetilebileceği bölümü benim kişisel olarak oldukça ilgimi çekti ve eğitimin akılda kalıcı noktalarından biri oldu.
Ağacın gövdesi kısmında ise bir liderin kendini yönetmesi, etkin çalışabilmesi, başkalarını nasıl etkileyebileceğini bilmesi ve liderlik yöntemleri hakkında çeşitli örnekler verildi. Özellikle kendini yönetmek ve etkin çalışabilmek kısmının benim için çok faydalı olduğunu söylemem gerekiyor. Bu konularda eksiklik yaşadığım alanları tespit edip nasıl iyileştirebileceğim konusunda çok faydalı notlar aldığımı düşünüyorum. Bu eğitim konuları arasında özellikle kişisel disiplin, kendini yönetme, stres yönetimi, hedefleri (kişisel hedefler ve ekip hedefleri) belirleme ve yönetme gibi önemli konularda kendime katabileceğim birçok ders buldum.
Eğitimin sonraki aşaması (dallar) ise sosyal yetenekler, iletişim ve ekip çalışması konularında örnekler ve sunumlarla devam etti. Bir lider için çok kritik olan özelliklerden biri de etkili iletişim kurabilmesi, kurduğu iletişimin sağlıklı devam edebilmesi ve ekip içi iletişimi geliştirebilmesi olduğu çeşitli uygulamalarla gösterildi. Çatışma çözümleme, pazarlık yapma, grup dinamikleri, ekip motivasyonunu koruma gibi konularda önemli fikirler edindim.
Son bölümde ise karşılaşılan zorlukları yönetmek, değişime uyum sağlamak ve yönetmek, ekip arkadaşlarının gelişimine katkı sağlamak gibi konularda çeşitli uygulamalar gerçekleştirdik. Günlük hayatta da karşılaşabileceğimiz örnekler üzerinden çeşitli simülasyonlar yaptık. Grup içinde yönetişime dair alıştırmalar yaptık.
Bu eğitim benim için oldukça ilginç ve yeni bir deneyim oldu. Sadece toplantının içeriği değil, kullanılan yaygın eğitim (non-formal learning) yöntemleri de oldukça etkili oldu. Katılımcıları kapalı bir alana toplayıp bir ekrana baktırarak sunum yapmak yerine daha katılımcı, tekdüzelikten uzak ve uygulamalı eğitim yöntemleri de içeriğin daha kalıcı olmasını sağlıyor. Bazı konularda gerçekleştirilen çeşitli simülasyonlar ve uygulamalar eğitimin etkisini artırdı, bütün katılımcıların birbiriyle etkileşim içinde aktif bir şekilde konuyu irdelemesini sağladı.