Lider Sinav
Kış Ortası Su Kuşu Sayımları (KOSKS) ülkemizde 1967 yılından bu yana süre gelen tür izleme çalışmalarıdır. Bu çalışmada gönüllü ve profesyonel kuş gözlemcileri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekipleri yer almaktadır. Bölge koordinatörleri her yıl ocak ayında sayım yapacakları sulak alanlar için KOSKS’ları organize etmektedir.
Biz de Doğa Araştırmaları Derneği olarak Orta Anadolu Bölgesi’nde 2010 yılından bu yana ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ise 2009 yılından bu yana KOSKS yapıyoruz.
Bu yazımızda Kış Ortası Su Kuşu sayımlarımızın Doğu Akdeniz ayağını kaleme aldık. Doğu Akdeniz bölgesinde çok sayıda önemli sulak alanımız bulunuyor.
Bunlar arasında Ramsar Alanı olan Göksu Deltası, Akyatan Lagünü ve Yumurtalık Lagünü var. Yanı sıra Dipsiz Lagünü, Ağyatan Lagünü, Kesik Göleti ve farklı çok sayıda sulak alan yine bu bölgede bulunuyor. Doğu Akdeniz Bölgesi sulak alanlar bakımından bu kadar zengin olunca kışlayan su kuşu sayıları da bir hayli yüksek oluyor. Bölgede bulunan büyük sulak alanlar türlerin çok sayıda bireyinin kışlama alanı olurken aynı zamanda çok sayıda türe kış boyunca ev sahipliği yapıyor. Öyle ki, su kuşu sayımları sırasında 150’den fazla tür kayda geçmiş. Bu türler arasında sakarmeke, çamurcun, fiyu gibi bölgede en yüksek sayılarda görülen türler olduğu gibi küçük sakarca, alaca yalıçapkını, kıyı çamurçulluğu gibi dikkat çeken türler de var.
Bu bölgede yıllardır kuş sayımı yapılıyor olmasının elbette ki farklı boyutları var. Yalnızca kışlayan tür sayısını ve bu türlerin bolluklarını dikkate almıyoruz. Bu sayımların sonuçları; bilim insanları, politika belirleyiciler ve doğa korumacılar tarafından kullanılıyor. Öyle ki, yapılan bilimsel çalışmalarda 1991-2012 yılları döneminde Akdeniz Havzası’ndaki Ramsar alanlarının kışlayan su kuşu popülasyonlarının yüzde 43’üne yaşam alanı olduğu tespit edilmiştir. Ramsar alanlarının düzenli olarak en az 20 bin kışlayan su kuşunu barındırması gibi kriterler dikkate alınarak belirlendiği düşünüldüğünde bu sonuç şaşırtıcı olmamaktadır (Gaget, E. ve ark., 2020).
Peki ya, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sulak alanlarında kışlayan su kuşlarının durumu nedir?
Bu sorunun cevabını bulmak için T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden resmi izin ile KOSKS verilerini aldık. Bu yazıda, Doğu Akdeniz’deki Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Yumurtalık Lagünü, Ağyatan Lagünü ve Tuzla Lagünü’nündeki kışlayan kuş sayım verileri dikkate alındı. 19 yıl boyunca düzenli olarak sayılmış olmaları nedeniyle bu alanlara odaklandık. Bu koşulu sağlıyor olmaları, alanları tanımak için yaptığımız analizlerde yanlı sonuç bulmamızı indirgerken diğer yandan da 20 yıla yakın bir süredir takip edilen alanlardaki popülasyon eğilimlerini incelememize olanak verdi. Ayrıca, bu 5 sulak alan su kuşlarının en yüksek sayılarda kışladığı alanlardır.
Analizler
İlk hipotezimiz;
H0: Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki 5 sulak alan kışlayan su kuşu komüniteleri (toplulukları) bakımından bir birinden farklı değildir?
H1: Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki 5 sulak alan kışlayan su kuşu komüniteleri (toplulukları) bakımından bir birinden farklıdır?
Bu hipotezi test etmek için Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Yumurtalık Lagünü, Ağyatan Lagünü ve Tuzla Lagünü’nünde yapılmış olan KOSKS verilerini kullanarak her bir sulak alan için, her yılın Shannon İndisi, Simposn İndisi ve toplam tür sayıları hesaplandı. Bu hesaplamalar R programında yapıldı.
İkinci hipotezimiz,
H0: Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki 5 sulak alanda kışlayan su kuşu popülasyonlarının eğilimleri sabittir?
H1: Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki 5 sulak alanda kışlayan su kuşu popülasyonlarının eğilimleri sabit değildir?
Bu hipotezi test etmek için Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Yumurtalık Lagünü, Ağyatan Lagünü ve Tuzla Lagünü’nünde yapılmış olan KOSKS verilerini kullanarak her bir sulak alan için, her yıl kışlayan toplam su kuşu sayıları hesaplandı. Alanlar özelindeki popülasyon eğilimlerinin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığı genelleştirilmiş doğrusal model (GLM) test edildi. Bu hesaplamalar R programında yapıldı. Analiz sonuçları grafikler ile gösterildi.
Sonuçlar ve Yorumlar
Yaptığımız analiz sonuçlarına göre Yumurtalık Lagünü’nün diğer alanlara göre yüksek bir kuş çeşitliliği gösterdiğini bulduk. Neden böyle bir sonuç elde etmiş olabiliriz diye sorduk kendimize!
Burada konu olan sulak alanların hepsi kıyısal sulak alanlar. Dolayısıyla benzer habitat tiplerini az çok barındırdıklarını düşünebiliriz. Ancak, gerçekte durum biraz daha karmaşık. Bu alanlar içerisinde Yumurtalık Lagünü habitat özellikleri nedeniyle kış sayımları sırasında çok sayıda türü bir arada ve yüksek sayılarda görebildiğimiz bir sulak alan. Diğer alanlarda da benzer durum var ancak durumu türler için örnekler vererek açıklarsak sanırım daha iyi anlaşılır.
Turnayı ele alalım. Bölgede toplamda en yüksek sayılarda kışladığı alan Yumurtalık Lagünü. Bunun gibi örneklerin sayısını arttırabiliriz; suna, kılıçgaga, akça cılıbıt, angıt, karabatak, alaca yalıçapkını, kara karınlı kumkuşu da bu alanda en yüksek sayılarda kışlayan türler arasında. Sonuç olarak, farklı türden kuşların yüksek sayılarda kışlamasına bağlı olarak tür baskınlığı durumunu Yumurtalık Lagünü’nde görmek pek mümkün olmuyor. Oysaki, bu yazıda odaklandığımız diğer alanlardan biri olan Akyatan Lagünü’nde durum biraz farklı. Bu alanda bu zamanda kadar toplamda 1 milyondan fazla sakarmeke ve 350 binden fazla flamingo sayıldı.
Bu yorumlamadan sonra şunu çıkarımladık; sakarmeke, flamingo gibi birkaç türün yüksek sayılarda bulunduğu sulak alanlarda tür çeşitliliği düşük iken tür baskınlığı yüksek oluyor.
Aslında bu durumu çoğu kez KOSKS’lar sırasında gözlediğimizi fark ettik. Yumurtalık Lagünü’nde tüm türlerden az çok benzer sayılarda kaydettiğimiz halde diğer alanlarda belli başlı türlerin çok daha yüksek sayılarda olduğunu gözlemek hiç zor değil. Akyatan Lagünü’nün bu konuda sakarmeke ve flamingolarıyla açık ara önde olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer yandan kışlayan kuş sayılarında yıllara göre bir değişiklik olup olmadığını da sorguladık?
Aslında bu sorunun cevabı uzun soluklu bir araştırmadan başkası veremezdi. Her yıl sayım sonuçlarına mutlaka bakarız, sayılar bir önceki yıla göre nasıl değişmiş merak ederiz. Bu işi yapmamızın temelinde bu merak var aslında. Bu yazı için yaptığımız analiz sonuçları her sulak alanda farklı durumlar olduğunu gösterdi sanki. Yumurtalık ve Akyatan Lagünü’nde kışlayan kuş sayılarında artış var gibi görünürken, Ağyatan Lagünü’nde sayılar yıllar içinde benzer aralıkta kalmış gibi. Göksu Deltası ve Tuzla Lagünü’nde sayılar azalıyor gibi görünüyor.
Ancak, bu sonuçların nedenlerinin araştırılması gerektiğinin altını çizmek isteriz.
Sizce sayımları etkileyen durumlar var mı?
O kadar çok ki, hangisinden bahsetsek bilemedik. Her kış alanlardaki hava koşulları, avcı baskısı farklı oluyor. Bazen kuş sayamayıp avcı kovaladığımız olurken bazen aşırı yağış sonrasında sayım noktalarına ulaşamıyoruz. Her sene sayımcılar da farklı olabiliyor. Bunların hepsi aslında bizim sayım sonuçlarımızda yanlılığa neden olabiliyor. Bu nedenle, sayım sonuçlarını değerlendirirken çok boyutlu düşünmek gerekiyor.
Son olarak, Doğu Akdeniz’deki sulak alanlarda her kış yüzbinlerin üzerinde su kuşunun kışladığına tekrar değinmek isteriz. Yıllar içinde sayılan sayılar milyonları geçti. Türkiye genelinde bu kadar yüksek sayıda kuşun sayıldığı alan sayısı oldukça az. Yazının başında da söylediğimiz, Akdeniz Havzası’nda kışlayan su kuşlarının yüzde 43’ü Ramsar alanlarında kalan sayılar ise diğer sulak alanlarda kışı geçiriyor ifadesi aslında çok şey anlatıyor.
Hem korunan hem de koruma statüsü olmayan sulak alanlar kuşların hayatında vaz geçilmez bir yere sahip. Bir iki öne çıkan örnekle sonlandırmak isteriz, Akyatan Lagünü’nde 2016 yılı KOSKS’unda 80 binin üzerinde flamingo saydık. İnanılmaz bir sayıydı. 2021 KOSKS’unda ise Yumurtalık Lagünü’nde 11 binden fazla turna saydık. Bu sayılar ülkemizde bu türlerin bir alandaki kış sayımlarında kaydedilmiş en yüksek sayıları oldu. Bölgedeki sulak alanları korumak binlerce kuşun hayatta kalmasını, nesillerinin devam etmesini sağlayacak. Hem Ramsar Sözleşmesi’ne taraf olmuş bir ülke olarak hem de Çevre Kanunu ve Sulak Alan Yönetmeliğimiz gereğince sulak alanları korumakla yükümlü olduğumuzu da hatırlatmak isterim.
Kaynakça
Gaget, E., Le Viol, I., Pavón-Jordán, D., Cazalis, V., Kerbiriou, C., Jiguet, F., … & Galewski, T. (2020). Assessing the effectiveness of the Ramsar Convention in preserving wintering waterbirds in the Mediterranean. Biological Conservation, 243, 108485.