2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü “Sulak Alanlar ve İnsan Refahı” sloganı ile Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelle kutlandı.
Doğa Araştırmaları Derneği tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Eskişehir Şube Müdürlüğü, Tepebaşı Belediyesi, Sakin Okul Eğitim Kültür ve Sanat Derneği, Eskişehir Bisiklet Derneği (VELESBİD), Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, Toy Gençlik Derneği işbirliği ve Akdeniz Tatlı Su Ekosistemleri İçin Donörler Girişimi (DIMFE) desteğiyle düzenlenen etkinliklere farklı illerden de gelen yaklaşık 70 doğa severler katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasında Doğa Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Okan Arıhan sulak alanların önemine değinerek “biyolojik çeşitlilik ve insan hayatı için vazgeçilmez olan sulak alanlara yönelik yapılan tüm çalışmaların önemi oldukça büyüktür. Yıllar içerisinde ülkemizin çeşitli yerlerinde sulak alanlar ile ilgili çalışmalar artmaktadır. 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü, sulak alanların öneminin toplumlarca daha çok anlaşılması için düzenlenmektedir” dedi.
Açılış konuşmasının ardından “Sulak Alanlar ve İnsan Refahı” başlıklı oturuma geçildi. Oturumda ilk konuşmayı yapan Doğa Araştırmaları Derneği Alan Koruma ve İzleme Programı Koordinatörü Biyolog Güler Bozok, Türkiye ve Eskişehir’deki sulak alanları, sorunlarını ve Balıkdamı’nda uygulanan projeyi anlattı. Sulak alanların geri dönüşü olmayan yola girmeden müdahale edilmesinin önemine vurgu yaptı. Biyolojik çeşitliliğin korunarak iyileştirilmesi, sulak alanların karşılaştığı sorunların, çok paydaşlı katılımın olduğu uygulamalı çalışmalarla çözülmesi gerektiğinin öneminden bahsetti.
Bozok’un sunumunun ardından Doğa Araştırmaları Derneği Doğa Koruma Müdürü Dr. Başak Avcıoğlu Çokçalışkan sunumunu gerçekleştirdi. Çokçalışkan, insan refahı ile doğrudan ilişkisi olan ekosistemlerin sağladığı faydaların öneminden bahsetti. “İnsan refahının devamı için ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilirliği çok önemlidir. Başta karar vericiler ve politikacılar olmak üzere ulusal ve uluslararası plan ve stratejilerde ekosistemler ve insan arasındaki ilişkiyi anlamalı ve karar verme süreçlerine dahil etmeliyiz” ifadesini kullandı.
Oturum Prof. Dr. Ülkü Nihan Yazgan Tavşanoğlu’nun “Önemli Bir Ekosistem Olarak Sulak Alanların Ekolojik Önemi” başlıklı sunumu ile devam etti. Tavşanoğlu, sulak alanların yapısı ve fonksiyonları hakkında genel bir bilgilendirmenin ardından bu önemli ekosistemlerin üzerindeki iklim değişikliği, arazi kullanımı, tuzlanma, ötrofikasyon ve plastik kirliliği gibi baskılar ve bunların sonuçlarına ilişkin ülkemizden örnekler vererek acil önlemler alınmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. Tavşanoğlu’nun sunumundan sonra Doç. Dr. Günce Demir, “Sosyolojik Açıdan Sulak Alanların Önemi ve İnsan Refahı” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Demir, insanların ve toplumların sulak alanlara bakışı ve verdikleri önemden bahsetti ve sulak alanların insan refahı açısından önemine ve korunması için toplumsal katkılara değindi.
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü ile ilgili yapılan etkinlikte son sunum Doğa Araştırmaları Derneği İletişim Sorumlusu Dilan Şahinbaş tarafından yapıldı. Şahinbaş sunumunda, Türkiye’de çevre haberciliğinin durumuna değinerek sivil toplum kuruluşlarının kendi medyasını oluşturması gerektiğini dile getirdi ve bunun yollarını anlattı.